31 Ekim 2015 Cumartesi

***AİGAİ ANTİK KENTİ***

Aigai, Manisa ili, merkez ilçeye bağlı Köseler Köyü’nün 2 km güneyindeki Gün Dağı’nın üzerinde, kısmen ayaktaki harabelerden ibaret bir antik kenttir. MÖ 1100 yıllarından sonra Yunanistan’dan gelip kuzeybatı Anadolu kıyılarına yerleşen Aioller tarafından kurulan 12 kent arasında sayılmaktadır. 
Günümüzde İzmir Körfezi ile Çandarlı Körfezi arasında yer alan ve antik dönemde Aiolis olarak adlandırılan bölgeye yerleşen ve kentler kuran Aioller, İzmir Körfezi’nin güneyine yerleşen İonlar'ın aksine iç kısımlarda da (Aigai ve Temnos gibi) kentler kurarak ticaretten çok tarım ve hayvancılığa önem vermişlerdir.
Aigai ile ilgili ilk bilgileri tarihçi Herodotos’tan almaktayız. Herodotos (MÖ 5. yüzyıl) Aigai Kenti'ni Aiollerin kurduğu 12 kent arasında sayar. Gerçekten de, özellikle akropolisi çeviren teras duvarlarında kullanılan teknik kentin daha MÖ 6. yüzyıldan itibaren güçlü surlarla çevrili olduğunu göstermektedir. Bununla birlikte, kentin gerçek kuruluş tarihi tam olarak bilinmemektedir.
Kazı işlemleri tam olarak bitmemiş. Zaten aşağıda da göreceksiniz tiyatro toprak altında ve kazı işlemleri devam ediyor. 


Bu bir lahit kapağı





Solgun hasta ve bitkin göründüğüm doğrudur :) bir gün önce yumurta toplama işlemi yapılmıştı :) 






Bu bir gladyatör mezar taşı 


 Hayattaki en büyük destekçim, eşim...







Bakın burası antik tiyatro ama toprak altında.. Çalışmalar devam ediyor. Merdivenleri görüyorsunuz değil mi??? 


son sözüm şudur ki Aigai Antik kentine gelirken kafanızda büyütmeyin :)Çünkü kazı çalışmaları hala devam ediyor. Ama 2 Saate yakın sürecek doğa yürüyüşü sizi fazlasıyla memnun edecektir. Arkeologların çalışmalarını izleyebilirsiniz. Sohbet edebilirsiniz.
Buranın tam anlamıyla açılması için biraz zamana ihtiyacı var sadece.Şunu söylemeden geçmemeliyim. yolunuz bir gün düşerse mutlaka gidin, görün derim.. İnanın etrafındaki vadilerde eşsiz bir manzara ve bol oksijen var ...
Ayda'dan Sevgileri
Beni instagram hesabımdan takip etmek için


***GÜLE GÜLE EKİM.. HOŞGELDİN KASIM***



Geldik bir ekim ayının daha sonuna... Başlarında bol koşturmalı olsa da Ekim, sonlarında bol dinlenmeli bol yatmalı bir ay oldu benim için.Bu zamanımın büyük kısmı hastanede geçtiği için çok gezemedim doğal olarak çokta şey paylaşamadım..Telafisine yakında başlarım.
Kasım Ayı benim için hüzün ayı olmuştur. Bunun 10 Kasım'dan dolayı olduğunu da belirtmek isterim. Ama şimdi önümde 2 Kasım var.. Heyecanla beklediğim. Umarım her şey çok güzel olur  

   
Arkadya Bitter yayın evi bana Tess'in Gözyaşlarını göndermiş. Yanında Tess'ten bir de hediye var. Okuduğumda bloğa yazısını ekleyeceğimden şüpheniz olmasın :)


Dediğim gibi son zamanlarda yatarak zaman geçirdiğimden yünlerle biraz haşır neşir olduğum doğrudur. :) Arkadaşlarımın bebekleri  için bereler ördüm :) 


İşte bende günler böyle geçip gidiyor...
Ayda'dan Sevgiler



27 Ekim 2015 Salı

***YENİ BİR HAYAT***TÜP BEBEK YOLCULUĞU**5




Merhabalar, özellikle son durumum hakkında bilgi vermek için bu postu giriyorum...

Bildiğiniz üzere tüp bebek iğnelerime başlamıştık.
Bu hafta boyunca 2 güne bir kontrole gittim..Bu arada akşam 2 sabah 1 iğne oluyordum. Bu dozlar kişiden kişiye değişebiliyor. O yüzden onlardan çok fazla bahsetmiyorum.Yumurtalarım gelişmeye başladılar hatta iki tanesi asilik yapıp önden bile gittiler... :) 15 Ekim perşembe günü en son muayenemi oldum ve istenilen boyuta gelmişlerdi. Ve doktorum OPU yani yumurta toplama için onay verdi :) Bu işlem anestezi altında olacagı için öncelikle anesteziden onay alındı.15 Ekim perşembe günü akşam 21:30 da çatlatma iğnemi oldum ve OPU için hazırlıklar başladı :)
16 Ekim günü ise yapmam gerekenler gece 12den sonra bir şey yememek, içmemek ve bağırsaklarımı boşaltmak(lavman)
Gelelim bugün yani 17 Ekim...
Sabah erkenden kalkıp hastahanenin yolunu tuttuk. OPU işlemi ameliyathanede yapılıyor. Daha önce de bahsetmiştim anestezi altında yapılıyor bu işlem. benimde öyle oldu ama işin komik kısmını anlatayım ben çok eğlendim size de anlatayım :) Ben operasyonun ortasında narkozdan uyandım :) Doktora bu durum söylendi duyduğum ve hatırladığım diyalog şu
-Doktor hanım,hasta uyanıyor. İşlem bitiyormu
-Hayır olamaz. daha sağ yumurtalıkla işim bitmedi daha sol yumurtalık var ,yeniden uyutun
-peki
:)
Yeniden uyutuldum ne kadar süre geçti bilmiyorum
-doktor hanım hasta yeniden uyandı
-doktor kahkayaı bastı, tamam uyutmayın ve bana baktı
-Dayan kızım az kaldı bitiyor

ve böylece yumurtalarım toplandı ve döllenmeye bırakıldı
Şimdi haber bekliyoruz eğer kötü bir sıkıntı olmaz ise önümüzdeki hafta transfer yapılacak ve tutup tutmadığı belli olucak heyecanlı bir 12 gün beni bekliyor
Dualarınıza çok ihtiyacım var
Ayda'dan Sevgiler

Gelecek Turizmde ile sürdürülebilir turizmin geleceğini yazacak üç yeni proje belli oldu!

Seyahat ederken hepimiz gittiğimiz yörenin doğasını, kültürünü hissetmek, el emeklerinden satın almak, yerel lezzetlerini tatmak isteriz.
Eko turizm, kırsal turizm, kültür turizmi, gastronomi turizmi gibi farklı sürdürülebilir turizm çeşitleri ile hem biz farklı deneyimler yaşarız hem de yerel halkın ekonomisine katkıda bulunmuş oluruz.
İşte bu sebeple Anadolu Efes, Kültür ve Turizm Bakanlığı ve Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı 8 sene önce bir araya gelerek "Gelecek Turizmde" dedi ve sürdürülebilir turizm için çalışmaya başladı.
Doğu Anadolu Bölgesi’nde 5 yıl boyunca başarılı modeller yaratan Gelecek Turizmde projesi kapsamında 2013 yılından bu yana 6 farklı sürdürülebilir turizm fikri desteklendi. Bursa'nın Misi Köyü'nde Misili kadınlar yerel lezzetleri ve geleneksel el sanatlarını turistlere sunmaya başladı. Safranbolu esnafıyla Karabük Üniversitesi el ele verdi, Safranbolu’ya özgü hediyelik eşyalar yaratmak için kolları sıvadı. Mardinli kadınlar tamamen kendi emekleriyle eski bir Mardin evini misafirperverliğin kitabını yazan bir pansiyona çevirdi. Şanlıurfa’da Göbeklitepe halkı, yok olmaya yüz tutmuş taş işçiliği sanatını yeniden canlandırmak için harekete geçti. Seferihisarlı kadınlar yerel lezzetlerini turistik bir deneyime çevirdi. Malatya Battalgazililer ise Arslantepe Höyüğü’nü tanıtmak için çalışmalarını hızlandırdı.
%100 Misia Projesi – İpekevi dokuma atölyesi – Misi Köyü / Bursa
Safranbolu Hatırası Projesi – Hediyelik eşyalar
Seferihisar’ın Geleneksel Mutfağı Projesi – Yöresel ürünler - Seferhisar/İzmir
Mardin’de Kadın Liderliğinde Sürdürülebilir Turizm Girişimlerinin Yaratılması Projesi – İpekyolu Misafir Evi 
Yeni dönemde ise bu altı projeye üç yeni proje daha katıldı. Adana Saimbeyli’de kelebek gözlemi projesiyle, Isparta Keçiborlu’da lavanta ile kırsal turizme sağlanan katkıyla, Balıkesir Edremit’te ise yöreye özgü yemekler ile gelişen gastronomi turizmiyle Gelecek Turizmde yolculuğu devam ediyor.


Bir boomads advertorial içeriğidir.

24 Ekim 2015 Cumartesi

***YENİ BİR HAYAT***TÜP BEBEK YOLCULUĞU***7

Merhabalar;

Sizde hayat nasıl gidiyor.. Benim bu aralar hep yatakta :) Allahtan hava da kapalı da pek canım sıkılmıyor. 

Düzenli beslenmeye gayret ediyorum...
Çay ve kahveden uzağında bir hayatım var son zamanlarda... Süt ve ayran iliskilerim daha sıkı:) 
Bol bol kitap okuyorum,blogları okuyup videolari izliyorum
Aycekirdegini bırakıp kabak çekirdeğine başladım:)
Beslenme aliskanliklarimda değişiklik yok zaten benim sofrada et balık sebze belli bir düzende yerini alır. Ama aslında ben yavaş bir insan olmaya başladım önceden hoplayan zıplayan ben temkinli adımlarla ilerliyorum. Çok yatmaya alışık olmadiğindan biraz sırt ağrılarım oldu ama şimdi daha iyiyim :)
2 Kasımda sonuç ne olucak bilmiyorum onu o zaman göreceğiz ama en azından ben elimden geleni yapayım diye düşünüyorum :) Ama yine de sonuç pozitif olursa dunyalar benim olacak....
Ayda'dan Sevgiler

20 Ekim 2015 Salı

***YENİ BİR HAYAT***TÜP BEBEK YOLCULUĞUM***6

Merhabalar, şuanda size bir süre istirahat edeceğim yatağımdan bildiriyorum.. Bu postu mobilden yazıyorum o yüzden yazı biraz düz gelebilir..  Şimdiden affola:) 

Bir önceki yazımda yumurtalarım toplandı ve döllenmeyi bekliyorlar demiştim:) Dün  güzel haber aldık ve bu sabah transfer için hastaneye gittik.... Yumurtalarım döllenmis ama yaşım gereği sadece bir embriyo transfer edildi.... Keşke bunlara hiç gerek kalmasaydi doğal yolla gebe kalabilseydik... Ama bir kadının rahmine minik bir umut yerlestirilirken o ana tanıklık etmesi gerçekten mucize... Doktorumun bak Ayda şimdi transfer ediliyor dediğinde ki mutluluk gözyaşlarımı size anlatamam... 
Haa bu arada benden size küçük bir dip not.; benim gibi bu yollardan geçen arkadaşlarım size transfer günü lütfen idrara sıkışın dediklerinde deli gibi su içmeyin inanin bir ara patlama noktasına gelmiştim:)
Şimdi dinleniyorum ağır işlerden kaçınıp o yorgunluklarin acısını cikarmaliyim.. Lütfen bana dua edin çünkü bu ara gerçekten ihtiyacım var.
Sonucu 2 kasımda öğreneceğiz :)
Dilerim herkes bir gün bir evlat sahibi olur herkes için dua ediyorum.. Ama benim hastanede 2 yol arkadaşım oldu.. Ayşe ve Semra.... Umarım 2 Kasım hepimiz için iyi olur kızlar. 
Ayda'dan Sevgiler :)


13 Ekim 2015 Salı

***KİTAP YORUMU***KOR ADASI/KIMBERLEY FREEMAN***



Kor Adası/Kimberley Freeman
''Arkadya Yayınları''
478 Sayfa

Geçtiğimiz günlerde Beyaz Balina Yayınları bana Kor Adası isimli kitabı yolladılar ve beni çok mutlu ettiler :)
Ve bende hemen büyük bir hevesle kitaba başladım ama okumam bayram, misafirlik,hastane derken uzun bir zamana yayıldı.Doğal olarak blog yazımda gecikti
Ama sonunda kitabı bitirdim ve klavyemin başına geçtim...Ben Kimberley Freemanın kalemini seviyorum. İsanı sıkmayan aksine meraklandıran bir kitap kurgusu var

^^Göz ardı ettiğimiz gerçekteler
 er yada geç çıkar karşınıza tamamlanmak için.Yüzleşin ki ruhunuz arınsın^^
Kitap 1891 yılında Tily Kirklad'ın düğünü ile başlıyor.Hızlı bir flörtün ardından Jasper ile evlenmeye karar veriyorlar.Düğün büyükbabasının evinin bahçesinde yapılıyor. Düğünün ortası büyükbabası rahatsızlanır. Tily aslında mükemmel bir evlilik yaptığını düşünmektedir. Ama aslında durum hiçte onun tahmin ettiği gibi değildir.Dedeside öldükten sonra kendini eşinin yanına giden Tily kendini tam bir kabusun içinde bulur..Eşi jasper hiç umduğu gibi biri değildir.Ve Tily'nin yolu bu sefer de Kor adasında ki malikaneye düşer. Buraya  bir cezaevinin müdürünün kızına mürebbiyelik yapmak için gelir
Ve bi anda yıl 2012 olur kitabın diğer bir karakteri olan Nina Jones'un hayatına geçiyor.
Nina, ilişkisini arkasında bırakmış kafasını toplamak ve yazmakta sıkıntı  çektiği için büyükannesinden kalma starwater isimli eve gelir. Yıllara meydan okuyan ev bir tadilat yapılırken duvarlarından büyükannesine ait notlar ve günlük sayfaları çıkar.Bulduğu her sayfayla evin gizemini çözmeye biraz daha yaklaşır. Tabi ona ev ile ilgili yardımcı olan joe 'yu unutmamak lazım :)
 
Ben bu kitabı okuduğumda aklımda kalan tek şu. Hiçbir şey gizli kalmaz. Sakladığımız gerçekler elbet bir gün ortaya 
ve mutlaka her durumda önce kalbimizin sesini dinlemeliyiz.
Kitabın tamamını anlatmayacağım tabi ki .Ama okursanız ben Tily ve Sterling arasında ki o ilişkiyi çok sevdim.  



Ayda'dan Sevgiler
beni instagram üzerinden takip etmek için
Arkadya Yayınlarını instagram üzerinden takip etmek için


***TAVSİYE***RODOP KÖFTECİSİ***


Herkese merhabalar...
Sizi İzmir hırdavatçılar çarşısı içerisinde ki rodop köftesi ile tanıştırmayı kendime borç bilirim :)
bildiğiniz üzere tüp bebek tedavisi için tepecik eğitim araştırma hastanesine gidiyoruz.Ve hastanede olduğumuz günlerde bulunduğumuz muhit dolayısıyla yemek yiyebileceğimiz sayılı yer var.Dün de eşimle ara sokaklarda gezerken bulduk bu mekanı.
Daha önce hiç denk gelmemişti..
Benim tercihim kaşarlı köfte oldu.Ve hiç pişman olmadım. İnanılmaz lezzetli..Kullandıkları etin  satır kıyması olduğu çok belli.


Ayrıca benden başka bir konuda daha tam not aldılar. Cam şişe kullanıyorlar. Uzun zamandır denk gelmemişti. 


Ben araştırdım bursa merkezli bir restoran. Sizin de yolunuz düşerse mutlaka uğrayın ve deneyin derim pişman olmazsınız..:) 
Benden kocaaaaaamaaaan sevgiler

9 Ekim 2015 Cuma

***YENİ BİR HAYAT***TÜP BEBEK YOLCULUĞU***4



Herkese merhabalar

Bi kaç gündür yazamıyorum farkındayım.... Kendimi çok yorgun ve bitkin hissediyordum  çok şükür bugün iyiyim. Son durum hakkında yazayım size aklımda kalanları...



Çarşamba günü hastaneye gittik. Girişimiz yapıldıktan sonra 5 tüp kan vermem gerekti.Kan verdikten sonra muayeneye aldılar beni.. Herşey yolunda şimdilik..Yumurta geliştirmek için gerekli olan iğnelere başladık. Sorumlu hemşire iğnelerimi nasıl yapacağımı anlattı, gururla söylüyorum iğnelerimi kendim yapıyorum :) 
Ama asıl dikkat etmem gerekenler aşağıda fotoğrafını çektiğim kağıtta yazılı olanlar. Bunun dışında  dikkat edilecekler.Gripli insanlardan özellikle uzak durmam gerekiyor. Vücut zaten yumurta üretmekle meşgul o yüzden onu daha da yormamak için çok fazla kendimi zorlamamam gerekiyormuş.
Türk kahvesi içebilirim, ama nescafe içerken süt tozu kullanmamam özellikle söylendi. Süt tercih etmeliymişim
Ve en önemlisi ''stres''...
mümkün olduğunca uzak durmalıymışım. Benden şimdilik bunlar daha sonra olanları yine tek tek yazarım. Pazartesi kontrol var..
Acaba yumurtalıklar ne alemde merakla bekliyorum
Ayda'dan Sevgiler

4 Ekim 2015 Pazar

***YENİ BİR HAYAT***TÜP BEBEK YOLCULUĞU***3

Herkese yeniden merhabalar...
Sizi bu yolculuktaki yol arkadaşlarımla tanıştırmak istedim.
Daha önceki yazılarımı da okuduysanız biliyorsunuzdur.Ekim ayı içinde kısmetse tüp bebek uygulaması yapılacak. Bunlarda o tedavi boyunca kullanacağım iğneler. Baktıkça biraz içim ürperse de bu yolculukta yaşadıklarımı hatırladıkça işin en acısız kısmının bu olduğunu görüyorum :)
Önümüzde hafta başlıyoruz iğnelere.. Zaten ben burdan gelişmeleri yazmaya devam ederim..
Şimdi ordan bakınca ne gerek var bunları yazmaya diyor olabilirsiniz. Ama eğer bu yolculuğun sonu mutlu biterse bir bebek sahibi olursam ilerde bunları okuması için yazıyorum...
Ayda'dan Sevgiler


***EN SON BOYADIKLARIM***


Bu aralar yine aldım elime boyaları fırçaları.. Şimdilik bunları boyadım ama yakında çok güzel bir raf boyanmak için beni bekliyor...
Son zamanlarda hayat bana o kadar hızlı akıyor ki yetişemiyorum.
Ama olsun iki arada bir derede bir iki şey boyamayı da ihmal etmiyorum
Ne demiş Edip Cansever
''mavi huydur bende''

Seviyorum ne yapayım maviyi...
Ayda'dan Sevgiler