GEZİ etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
GEZİ etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

25 Haziran 2019 Salı

PEMBE GÖL(KALPLİ GÖL)/ ÇANAKKALE-DALYAN





Herkese merhabalar

Dünyada sadece 8 yerde bulunan pembe göllerden birinin Çanakkale Dalyan da olduğunu biliyor muydunuz. Hem de kalp şeklinde.
Yerel halk tarafından hem Kalpli Göl hem de Pembe göl
Göl olarak adlandırılıyor Bence ikisi de olur içerdiği yüksek tuz oranından dolayı zaman zaman rengi pembeye dönüyormuş ama ben gittiğimde yaz mevsimi olduğu için rengi maviydi ama şekli kalp şeklindeydi. Pembe göllerin sırrı içinde ki alglerde gizli… Bu algler bazı kozmetik ürünlerinde de kullanılabiliyor.

Ezine’nin Dalyan köyünde bulunan bu kalpli gölü görmeye gelenleri ise karşılarında Bozcaada manzarası karşılıyor. Doğanın bir mucizesi olan Çanakkale’nin pembe gölü, eski bir yerleşim yeri olan Alexandra Troas antik kentinin de bir parçası konumunda. 

Dediğim gibi biz gittiğimizde mevsimden dolayı mavi renkliydi ama ben yine de pembe halinde görmeniz için başka bir siteden bir fotoğraf alıntı yaptım yolunuz düşerse mutlaka uğramalısınız.


💚


Her zaman söylüyorum biz cennet bir ülkede yaşıyoruz ve bu ülkenin her ilinde, ilçesinde, köyünde görmeye değer mutlaka bir yerler vardır.
Buraya kadar okuduysanız çok teşekkür ediyorum biliyorum biraz ara verdim post yazmaya ama elimde olmayan aksilikler vardı şimdi yeniden yazmaya başlıyorum. Ne kadar Instagram'da aktif olsamda blog her zaman benim için çok önemli.
Bir sonraki yazıda görüşürüz
Sevgiler Ayda'dan
💛💛💛









23 Haziran 2019 Pazar

BİR YOL ÜSTÜ CENNETİ; MAKARA KAHVALTI,ET VE BALIK 🐟




Herkese merhabalar
Bugün size harika bir mekan önerisi ile geldim.
Geçtiğimiz hafta, hafta sonu tatilimizi geçirmek için Çanakkale Geyikli tarafına gittik. Hatta öyle plansız programsızdı ki kalacağımız yer bile belli değildi. Daha sonra civarı gezince odunluk iskelesinde kalmaya karar verdik. Geceyi burada geçirdikten sonra Assos üzerinden sahil yolunu gezerek evimize dönmeye karar verdik.
Nerede kahvaltı yaparız diye düşünürken Dalyan Köyü yolu üzerinde 2.km de karşımıza inanılmaz güzel bu  mekan çıktı.
Konumuna,mekanın güzelliğine,sahiplerinin ve çalışanlarının güleryüzlülüğüne, titizliğine hayran kaldı Masaya oturunca uzun bir süre etrafı inceledim. Gerçekten uzun zamandır gördüğüm en güzel mekan olduğuna karar verdim. Kahvaltı menüleri çok zengin ve doyurucu. Ama yanlış anlaşılmasın burası sadece bir kahvaltı mekanı değil . Aynı zamanda bir et balık restoranı.Ve  bunun için bile yeniden gitmeyi düşünüyorum😊
Şimdi size fotoğraflarla baş başa bırakıyorum.Umarım yolumuz bir şekilde buraya düşer ve bu güzellikle sizde tanışırsınız.
💛💛💛

💛
💛
💛
💛
💛
💛
💛
💛
💛
💛💛💛
Buraya Instagram hesaplarında ekliyorum sayfalarına bakabilirsiniz Hatta rezervasyon yaptırabileceğiniz bir numaraları da var.

Buraya kadar okuduysanız size çok teşekkür ediyorum beni ınstagram'dan takip etmek isterseniz bağlantını linkini de aşağıya ekliyorum
Sevgiler Ayda'dan
💛💛💛




3 Eylül 2018 Pazartesi

BOZCAADA GEZİSİ




Herkese merhabalar

Uzun zamandır gitmek istediğim hatta 2018 hedeflerimden biri olan Bozcaada gezisini sonunda yapmış bulunuyorum.

Gönül isterdi ki dolu dolu her yerini gezebileyim ama eşim yanında değildi ve Mustafa Ata benimleydi demem sanırım durumu yeterince özetlemiştir :)

Canım arkadaşım güzel insan Bircan ile birlikte bu geziyi gerçekleştirdik. Aslında yola çok keyifli başlamıştık. Ama aracımız yolda arıza yaptı ve çok zaman kaybettik. Ama yine de içimizde ki adayı görme isteği bizi yoldan çeviremedi :)
Bozcaada'ya gitmek için Geyikli'den feribota binmeniz gerekiyor. Her saat başı Geyikli ve Bozcaada'dan karşılıklı iki feribot kalkıyor. Araç ile geçecekseniz 45 lira, sadece feribot kullanacaksanız kişi başı gidiş dönüş 7 lira gibi uygun bir ücret ödüyorsunuz. Adaya gidiş yaklaşık 40 dakıka sürüyor. İtiraf ediyorum iki çocukla da çok bir şey anlamıyorsunuz :)
Bozcaada Çanakkale'ye bağlı Türkiye'nin üçünçü büyük adası. Çanakkale Boğazının hemen girişinde yer alıyor. Türk ve Rum nüfus ağırlıklı.
Antik çağda Leukophrys, Yunan Mitolojisinde Tenedos adıyla anılan Bozcaada, stratejik konumundan dolayı çağlar boyunca birçok kez istilaya uğramış ve el değiştirmiş. Adadaki nekrapol sahasında yapılan kazılardan anlaşıldığı üzere adanın tarihi M.Ö. 3000 yıllarına dayanıyor. Adanın bilinen ilk sakinleri Pelasg'lar. Daha sonra sırasıyla Fenikeliler, Atinalılar, Yunanlılar, Persler, Büyük İskender, Bizanslar, Cenevizler, Venedikler ve Osmanlılar adaya hakim olmuş. 
Fatih Sultan Mehmet’in İstanbul’u fethetmesinden sonra Bozcaada, Türkler için önem kazanmış ve 1455’te Osmanlı topraklarına katılmış. Bu tarihten itibaren Osmanlılar ve Venedikliler arasında Bozcaada için mücadeleler olmuş ve adanın hakimiyeti zaman zaman Venediklilere geçmiş. 
Osmanlı yönetiminde geçen uzun bir dönemden sonra, Balkan Savaşları sırasında 1912’de Yunanistan tarafından işgal edilen ada, 1923 Lozan Anlaşmasıyla Gökçeada ile birlikte Türkiye Cumhuriyeti’ne bağlanmış.
Adada üzüm bağları ve bu üzümlerden yapılmış şarapları tatmak mümkün. Ben tabi Mustafa Ata'yla bu keyiften mahrum kaldım. Ama eşimle de yeniden gidip adada 1-2 gün geçirmeyi planlıyoruz.
Ayrıca adanın hemen girişinde yöresel reçellerin, sabunların , baharatların  ve daha bir sürü şeyin satıldığı mini bir pazarda mevcut.
Mutlaka gidilip görülmeli ve bu güzellikten mahrum kalınmamalı diye düşünüyorum.
Ayrıca gidince renk renk çiçeklerle süslü sokaklarını gezmeli ve bol bol fotoğraf çektirmelisiniz.
Kendi adıma söylemeliyim 3-4 saatlik bir ada gezisi bile beni hayliyle mutlu etti. Adada ki genel mutluluk havası insanın ruhunu sarıyor. Söylemeden geçemeyeceğim asıl bir güzellik ise Eylül ayı içinde adada bağ bozumu şenlikleri varmış. Bunu kaçırdığım için gerçekten üzüldüm ama yeter ki sağlık belki de bir sonraki gidişim bağ bozumu şenliklerine denk gelir kim
bilir...
Benim söyleyeceklerim bu kadar
Mutlaka gidin,gezin ve görün...
Aşağıya mutlu fotoğraflarımızı da ekledim.
İki çocukla neler neler yaşadık hepsi aşağı da.
Buraya kadar okuduysanız ben sizi fotoğraflarla baş başa bırakayım. Bir sonra ki gezi yazımda görüşmek üzere.
Beni instagram hesabımdan takip etmek için
Sevgiler Ayda'dan
💛💛💛




































3 Mayıs 2018 Perşembe

KISACIK BİR BURSA- TOPHANE GEZİSİ



Herkese merhabalar
Geçtiğimiz günler de bir akrabamızın düğünü  için Bursa'ya gitmiştim. Eşimin eğitim için Ankara'da olması sebebiyle dolu dolu gezemesem de dönüş yoluna başlamadan Bursa'yı tepeden gören Tophane'ye çıktık.




Bursa Tophane, şehrin tam merkezinde bulunan tarihi ve turistlik bir yer. Tophane'yi özel yapan unsurlardan biri tarihi saat kulesi ve Osman Gazi ile oğlu Orhan Gazi'nin türbelerinin burada yer alması.. Bursa'nın her yerinden duyulan ramazan topu atışlarının da yapıldığı yer olan Tophane'nin yemyeşil bahçesinde çayını ve kahvenizi yudumlayabileceğiniz cafeler ve ünlü restoranlar var.














Tophane'de bulunan tarihi saat kulesi ilk olarak Sultan Abdülaziz döneminde yaptırılmış ancak 1900'lü yıllara gelene kadar bilinmeyen bir tarihte yıkılmış. 1904 yılında saat kulesinin yapımına tekrar başlanmış, 31 Ağustos 1905'te tamamlanarak II. Abdülhamit'in tahta çıkışı şerefine, 31 Ağustos 1906 günü Vali Reşit Mümtaz Paşa tarafından törenle hizmete sokulmuş.


Ulu Cami'ye de gittik ama havanın kararması ve etrafın da ki kapalı çarşıların, mağazaların kapanması sebebiyle çok gezemedik. Yine de  iki fotoğraf çekebilmişim.😊



İşte  böyle kısacık minicikte olsa bir gezi yazısı yazabilmiş olmanın mutluluğu var üzerimde.
Bi aksilik olmaz sa Temmuz ayından yeniden gideceğim Bursa'ya o zaman yanımda eşimde olacağı için rahat rahat gezer. Uzun bir bursa yazısı yazabilirim.
O zamana kadar kendine iyi bak Bursa😊

Beni İnstagram'dan takip etmek için 

 Sevgiler Ayda'dan
💛💛💛